Simli Resim

   
 
  Galadriel


Galadriel

Lord Celeborn ile beraber Lothlórien'in yöneticisidir. Kendisine Lórien Hanımı, Galadhrim Hanımı veya Ormanın Hanımı olarak hitap edilir. Lothlórien'de ise, sadece Galadriel Hanım veya Hanım olarak bilinir. Kraliçe değildir, fakat kraliyet soyundan gelir.

Aslen Artanis("asil kadın") ve Nerwen("erkek-kadın", gücünden ve yapısından dolayı) olarak adlandırılmıştır. Galadriel, Celeborn tarafından ona verilmiş olan Telerin Quenyası'ndaki adı Alatáriel'in Sindarince'sidir.

Ñoldor ve Eärwen prensi Finarfin'in tek kızı ve en küçük çocuğudur. Valinor'da doğmuştur. Ağabeylerinin adları, Finrod Felagund, Angrod ve Aegnor'dur.

Eregion'a saldırı sırasında, Galadriel'e Üç Elf Yüzüğü'nden Nenya, Su Yüzüğü verilmiştir. Sauron'un gücünün farkında olan Galadriel, Tek Yüzük Sauron'da olduğu sürece Nenya'yı kullanmamıştır. Fakat Üçüncü Çağ'da Tek Yüzük kaybolunca kullanmıştır. Yüzüğün güçleri, Galadriel'in Aynası ile ilişkilendirilebilir.

Dördüncü Çağ'ın başlarında, Elrond, Gandalf ve Yüzük Taşıyıcıları Bilbo ve Frodo Baggins ile Orta Dünya'dan ayrılmıştır. Tek Yüzük'ü reddetmesi ona dönme hakkını vermiştir. O vakitte yedi bin yıldan daha yaşlıdır.

Cate Blanchett

Kendisine Lórien Hanımı, Galadhrim Hanımı veya Ormanın Hanımı olarak hitap edilir. Lothlórien'de ise, sadece Galadriel Hanım veya Hanım olarak bilinir. Kraliçe değildir, fakat kraliyet soyundan gelir.

14 Mayıs 1969 tarihinde Avustralya’nın Melbourne kentinde Avustralya’lı bir anne ile Amerika’lı bir babanın üç çocuğundan biri olarak dünyaya gelen aktris, daha on yaşındayken babasını kaybedince, annesi tarafından büyütüldü.

Ekonomi ve güzel sanatlar okumak üzere Melbourne Üniversitesi’ne kayıt yaptıran Blanchett, gerçekte uğraşmak istediği alanların bunlar olmadığını çıktığı dünya seyahati sırasında gittiği Mısır’da, parasız kaldığı için bir Arap filminde rol almayı kabul ettiği vakit anlayacaktı.

Kamera ile bu ilk tanışma, Avustralya’ya dönüşünde onu Sidney’deki Ulusal Sahne Sanatları Akademisi’ne kayıt yaptırmaya yöneltti. Buradan mezun olduktan sonra Sydney Theatre Company’ye katılan Blanchett, ilk olarak Caryl Churchill’in “ Top Girls ” isimli oyunuyla izleyici karşısına çıktı. Ardından Timothy Daley’in “ Kafka Dances ”da rol aldı ve bu rolüyle 1993 yılında Sidney Tiyatro Eleştirmenleri’nin “ New Comer ” ödülüne layık görüldü.

Aynı yıl, David Mamet’in “ Oleanna ”sında Geoffrey Rush ile birlikte rol alan Blanchett, “ Rosemont En İyi Kadın Oyuncu ” ödülünün de sahibi olacaktı.

Tiyatrodaki başarıların sağladığı ün, çok geçmeden televizyonların kapıları da açtı aktriste. İçlerinde “ Heartlands ” ve “ Police Rescue ” gibi dizilerin yer aldığı pek çok televizyon programı için kamera karşısına geçen Blanchett, bu programlar sayesinde yönetmen Bruce Beresford’un dikkatini çekti ve 1997 yılında yönetmenin “ Paradise Road ” isimli filminde utangaç hemşire Susan Macarthy karakterini canlandırdı. Aktristin filmdeki rol arkadaşları arasında Glenn Close ve Frances McDormand gibi ünlü isimler yer alıyordu.

Blanchett, 1997 yılında rol aldığı “ Thank God He Mat Lizzie ” filmindeki Lizzie rolüyle Avustralya Film Enstitüsü’nün “ En İyi Kadın Oyuncu ” ödülüne layık görüldü.

Ülkesi Avustralya’daki sinemaseverlerin büyük beğenisini toplayan Blanchett’in ününün geniş kitlelere yayılması kaçınılmazdı bundan böyle. Aynı yıl, bunun için gerekli fırsat “ Oscar and Lucinda ” ile çıkacaktı karşısına. Aktris, Gillian Armstrong’un Peter Carey’in bir hikayesinden sinemaya uyarladığı “ Oscar and Lucinda ”da Ralph Fiennes ile birlikte kamera karşısına geçti. Film pek çok farklı tepki alsa da, izleyicilerin hemen hepsi Blanchett’in başarılı performansı konusunda hemfikirdi.

Filmdeki rolü sayesinde Hollywood haritasına ufak bir nokta olarak bile olsa eklenmeyi başaran Blanchett bir sonraki yıl rol aldığı “ Elizabeth ”deki performansıyla artık dikkatlerden kaçamayacak kadar önemli bir yere gelecekti kariyerinde.

“ Elizabeth ”in sağladığı başarı, sadece eleştirmenler ve seyircilerle sınırlı kalmadı. Gerek film, gerekse de aktris, Oscar da dahil olmak üzere pek çok uluslararası film festivalinin adayları arasında yer aldı ve Blanchett içlerinde “ Altın Küre ” ve “ İngiliz Akademi Ödülleri ”nin de bulunduğu çok sayıda ödülün sahibi oldu.

Bu rolüyle sinema dünyasının çok tanınan simalarından biri olan aktris, oyunculuk kariyerine 1999 yılında Angelina Jolie, Billy Bob Thornton ve John Cusack’la birlikte rol aldığı komedi filmi “ Pushing Tin ” ile devam etti.

Aynı yıl, bir Oscar Wilde uyarlaması olan ve Oliver Parker’ın yönettiği “ An Ideal Husband ”da bir ev kadınını canlandırdı. Film, Jeremy Northam, Rupert Evert ve Julianne Moore gibi başarılı oyunculardan oluşan kadrosuna rağmen çok fazla beğeni toplamamış olsa da, izleyiciler Blanchett’in başarılı oyunculuğu konusunda bir kez daha hemfikirdi.

1999 yılında “ The Talented Mr. Ripley ”de de rol alan Blanchett, 2001 yılını son derece yoğun geçirdi. “ The Man Who Cried ”da Johnny Depp ve Christina Ricci ile birlikte rol alan aktris, Sam Raimi’nin yönettiği “ The Gift ”te geleceği görme yeteneğine sahip güneyli bir genç kadın rolündeydi.

Barry Levinson’un yönettiği “ Bandits ”de rol aldıktan hemen sonra Tom Tykwer’ın “ Heaven ” isimli filminde “ The Gift ”teki rol arkadaşı Giovanni Ribisi ile birlikte bir kez daha kamera karşısına geçen Blanchett, Tolkien’in dünyaca ünlü romanı “ Yüzüklerin Efendisi ”nden Peter Jackson tarafından beyaz perdeye uyarlanan “ Lord of the Rings ” üçlemesinde Galadriel karakterini canlandırdı.

Galadriel Fotoğrafları

arwen_galadriel_rotk.jpgblanchett_cate.jpgcate-blanchett-3.jpg

cate_blanchet22t.jpggaladrielCrown.jpgoscars12.jpg

 
Turkısh English Dictionary
 

İngilizce Almanca Türkçe Sözlük
Kelime:
Sözlük:
© www.sozluk.web.tr
 

oyunlar
 
 
Bugün 19 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol